Üreteropelvik Bileşke Obstrüksiyonu

Üreteropelvik Bileşke Obstrüksiyonu

Üreter, böbrekte üretilen idrarı mesaneye taşıyan 25-30 cm uzunluğunda uzun ince boru şeklinde bir yapıdır. Üreter, idrarı aktif olarak böbrekten mesaneye doğru iter. Üreteropelvik bileşke obstrüksiyonu, üreterin böbreğe yapıştığı kavşakta tıkanmanın meydana geldiği bir durumdur. Bu, üreterden aşağı idrar akışının azalmasına ve böbrek içindeki sıvı basıncının artmasına neden olur. Böbrek içindeki artan basınç, zamanla böbrek fonksiyonunun bozulmasına neden olabilir. Tıkanıklık doğuştan olabilir veya zamanla travmaya veya yaşla
birlikte vücut şeklindeki değişime bağlı olarak gelişebilir. Tıkanma; yara dokusu, bükülme, kan damarı veya nadiren tümörden kaynaklanabilir.

Semptom ve Belirtiler
Herhangi bir semptom olmayabilir. Semptomlar ortaya çıktığında şunları içerebilir:
-Sırt ve yan ağrısı
-Kanlı idrar (hematüri)
-Karında yumru (karın kitlesi)
-Böbrek enfeksiyonu
-Bebeklerde zayıf büyüme (gelişememe)
-İdrar yolu enfeksiyonu (genellikle ateşle birlikte)
-Kusma

Üreteral obstrüksiyon, etkilenen tarafta yan ağrısına neden olabilir. Ağrı aralıklı olabilir. Bazı hastalar fazla sıvı tüketimi sonrası artan ağrı şikayeti ile başlayabilir. Ağrı bazen karnın ön tarafında olabilir ve kasıklara doğru yayılabilir. Bazı durumlarda görüntüleme yöntemleri ile tesadüfen tespit edilir. Enfeksiyon; tıkanıklık ile birlikte ortaya çıktığında, durum oldukça ciddi olabilir. Bu durum hastaneye yatış, acil idrar drenajı ve intravenöz antibiyotik tedavisi gerektirebilir.

Tedavide üreteropelvik bileşke obstrüksiyonunun geleneksel tedavisi, skarlı bölgeyi kesmek ve üreteri böbreğe yeniden bağlamaktır ve bunda açık cerrahi tercih edilir. Geçtiğimiz birkaç yıl içinde, daha yeni daha az invaziv tedavi seçenekleri geliştirilmiştir.

Endopyelotomi, üzerinde elektrik teli bulunan bir tüp balonun böbrek seviyesine geçirilmesi işlemidir. Yara dokusu daha sonra içeriden kesilerek açılır. Bu işlemler, açık cerrahiye göre çok daha kısa sürede ve minimal anestezi ile ayaktan hasta olarak kısa sürede yapılabilir. Hastaların 4-6 hafta süreyle geçici bir stent ile kalması gerekecektir.

Laparoskopik Pyeloplasti, morbiditeyi azaltırken açık pyeloplasti ile elde edilen yüksek başarı oranını vermek için geliştirilmiştir. Dahili işlem, büyük bir kesi gerektirmeden açık ameliyatla aynı şekilde gerçekleştirilir. Ameliyat sonrası ağrı daha azdır, iyileşme önemli ölçüde daha hızlıdır ve açık ameliyatla karşılaştırıldığında yara izi minimaldir. Prosedür genel anestezi ve hastanede kalmayı gerektirir (genellikle 2 gece). Dört hafta boyunca dahili bir stent de gereklidir. Bu işlemdeki başarı açık cerrahi ile aynıdır (>%95).