Penis Eğriliği Ne Zaman Tedavi Edilmeli?

Peyronie Hastalığının Tedavisi Nasıl Olur ?

Penis Eğriliği Ne Zaman Tedavi Edilmeli?

Penis eğriliği tedavisi her zaman gerekli mi? Daha doğrusu her penis eğriliği mutlaka tedavi edilmeli mi? Sorularına cevap arıyorsanız aşağıdaki yazıyı okuyun…

Penis Eğriliği Nedir?

Penis sertleşmiş bir halde iken, yukarı doğru çok hafif bir şekilde eğri durur. Bu normal bir durumdur. Bu normal durumun dışında bazen penis farklı yönlere doğru eğri olabilir. Penis eğriliği, penisin sağa, sola, aşağıya ya da yukarıya doğru dik olamayan her türlü duruşudur. Normalde ereksiyon halindeki penisin 90 derecelik bir açı yaparak düz bir şekilde durması  gerekmektedir.

Penis Eğriliği Neden Olur?

Bazı penis eğrilikleri doğuştandır. Peniste görülen eğrilik doğuştan ya da daha sonraki dönemlerde bazı hastalıklar, geçirilen ameliyatlar ya da yaralanmalara bağlı olarak  meydana gelebilir.

Doğuştan Olan Penis Eğriliği

Penis, iki adet süngerimsi doku ile içinde idrar kanalının bulunduğu bir adet süngerimsi dokudan oluşmaktadır. Çocuk daha anne karnında iken, bu süngerimsi yapılardan birinde gelişme geriliği oluşursa, bu durum daha sonraki dönemlerde penisin ereksiyonu sırasında, gelişimin tam olmadığı tarafa doğru eğilmesine neden olur.

Doğuştan olan penis eğriliklerinin bir diğer medeni ise, halk arasında yarım sünnet olarak da bilinen “hipospadias” hastalığıdır. Bu hastalıkta idrar deliği olması gereken yerden, penisin alt yüzünde daha aşağılarda bir yere açılır. Bu durum penis sertleştiğinde eğriliğe neden olabilmektedir.

Peyronie Hastalığına Bağlı Gelişen Penis Eğriliği

Sonradan oluşan penis eğriliklerinin en sık görülen nedeni  “Peyronie hastalığı” dır. Peyronie hastalığı, penisin sertleşmesini sağlayan süngerimsi doku ile bu dokuyu çevreleyen dış kılıf arasında oluşan kireçlenmeye bağlı olarak gelişen bir hastalıktır. Daha çok ileri yaşlarda görülen bu hastalıkta önce ereksiyon sırasında peniste ağrı ve daha sonra da zamanla penis eğriliği oluşmaktadır.

Geçirilmiş Penis Ameliyatlarına Bağlı Penis Eğriliği

Peyroni hastalığı dışında geçirilmiş penis ameliyatlarına bağlı olarak da peniste eğrilik oluşabilmektedir.

Penis Eğriliği En Sık Kimlerde Görülür?

Şeker hastalığı olan kişilerde olmayan kişilere göre Peyronie hastalığı daha sık görülmektedir. Yine, bazı bağ doku hastalığı olan kişilerde Peyronie hastalığı daha fazla görülür. Yapılan çalışmalarda prostat ameliyatı olan hastalarda da nadiren de olsa daha sonraki dönemlerde Peyronie hastalığının görüldüğü tespit edilmiştir.

Penis Eğriliği Tedavi Edilmeli Mi?

Eğer penisteki eğrilik, cinsel ilişki sırasında penisin vajinaya girişini zorlaştırıyorsa ya da kişiye ağrı veriyorsa düzeltilmelidir. Ayrıca penisteki eğrilik kişinin sosyal yaşamını ve psikolojisini bozuyorsa da  tedavi planlanabilir.

Penis Eğriliği Tedavisi Nasıl Yapılır?

Penis eğriliğinin tedavisi altta yatan nedenin ortadan kaldırılması şeklindedir. Eğer eğrilik hipospadias hastalığına bağlı ise tedavisi kesinlikle ameliyattır. Çocukluk döneminde penis yeterli bir büyüklüğe eriştikten sonra ameliyatı gerçekleştirmek gerekir. Bu ameliyat sırasında, idrar deliği penisin ucuna taşınır. Aynı zamanda peniste eğrilik varsa bu da düzeltilir.

Eğer eğrilik Peyronie hastalığına bağlı ise bu hastalık tedavi edilmelidir. Peyroni hastalığının tedavisi, hastalığın evresine göre ilaç tedavisi ya da ameliyat olmak üzere farklılık göstermektedir. peyroni hastalığının tedavisi üroloji doktorları tarafından yapılmaktadır.

Meatal Stenoz (Meatus Darlığı) Nedir?

Meatal Stenoz (Meatus Darlığı) Nedir?

Meatal Stenoz (Meatus Darlığı) Nedir?

Üretranın dışa açıldığı deliğe meatus adı verilir. Bu delik normalde erkeklerde penisin ucunda, kadınlarda ise vajina girişinin hemen üzerinde bulunur.  Çeşitli nedenlerden dolayı üretra ağzında görülen daralmaya meatal stenoz denir. Yani meatal stenoz, idrar çıkış deliğinin daralması anlamına gelir.

Çocuklarda görülen üretra ağzı daralmanın nedeni genellikle, üretra ağzının dışkı ya da idrarla ıslanmış olan alt beziyle uzun süre temasta kalması sonucu oluşan tahriş olmadır. Çocuk alt bezinde oluşan  amonyak deride ve üretra ucunda kimyasal tahrişe neden olur. Uzun süre oluşan bu tahrişler sonunda üretra ağzında daralmaya yol açar. Çocuklarda görülen meatal stenozun diğer nedenleri arasında, geçirilmiş hipospadias ameliyatları, yaralanmalar, uzun süre idrar sondasının takılı kalması ve balanitis xerotica obliterans (BXO) hastalığıdır.

Erişkin yaşlarda görülen üretra ağzı daralmaları, genellikle takılan idrar sondalarına, geçirilmiş kapalı prostat ve mesane kanseri ameliyatlarına bağlı olarak gelişir. Balanitis xerotica obliterans (BXO) hastalığı da daralmanın bir başka nedeni olabilir.

Meatal Stenoz Tedavisi Nasıldır?

Dilatasyon (Genişletme): Darlığın buji adı verilen özel aletlerle ya da sondalarla genişletilmesi işlemidir. Dilatasyon işlemine bir süre devam edilir. Bu işlem sırasında yapışık kenarlar yırtılır. Dilatasyon sonrası darlığın tekrarlama ihtimali yüksektir.

Metaotomi: Daralan kısmın anestezi altında kesilmesi işlemidir.

Meatoplasti: Daralan kısmın anestezi altında makasla kesilmesi, genişletilmesi ve tekrar dikilerek onarılması işlemidir. Daha sonra bir süre evde dilatasyon uygulanması gerekebilir. Meatal stenozun meatoplasti ile tedavi sonuçları yüz güldürücüdür.

Sertleşme Sorunu Nedir?

Sertleşme Sorunu Nedir?

Sertleşme Sorunu Nedir?

Sertleşme sorunu ya da diğer adıyla erektil disfonksiyon, penisin cinsel ilişki için yeterli olan sertliğe  ulaşamaması ya da ulaşsa bile bu sertlik düzeyini yeterince sürdürememesi halidir. Cinsel isteksizlik, erken boşalma ya da kısırlık ile aynı durum değildir. Hastalık genellikle 40 yaş üstündeki erkeklerde daha sık görülür. Sertleşme sorunu yaşayan erkeklerin cinsel istek duyma ya da boşalma gibi cinsel fonksiyonları genellikle çoğu zaman normaldir.

Sertleşme Bozukluğu Ne Sıklıkta Görülür?

Sertleşme sorunu toplumda oldukça çok sık görülen bir durumdur. Bir çok erkek hayatının bir döneminde sertleşme sorunu yaşar. Özellikle stres ya da hastalık durumlarında sertleşmeyle ilgili geçici sorunlar görülebilir. Ancak bu sorun uzun süre devam ederse mutlaka bir üroloji doktoruna müracaat etmelidir.

Yaşlanmayla bir birlikte sertleşme sorununun hem görülme sıklığında hem de şiddetinde artış görülür. Yaşlanma haricinde yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kan yağlarında yükseklik, kalp hastalığı, depresyon,  sigara, alkol ve kullanılan bazı ilaçlar da sertleşme sorununun  ortaya çıkmasında önemli rol oynarlar.

Penis Sertleşmesi Nasıl Gerçekleşir?

Penisin sertleşmesi ve tekrar yumuşaması karışık bir durumdur. Sertleşmenin olabilmesi için beyin, omurilik, omurilikten çıkıp penise gelen sinirler, kan damarları, penisteki kas ve hormonların normal olması gerekir. Bütün bunlar normal olsa bile, penis durduk yere kendiliğinden yine sertleşmez. Sertleşme için cinsel bir uyarana ihtiyaç vardır. Bu uyaran görüntü, düşünce, temas, koku, ses ya da  bunların birleşiminden oluşabilir.

Seksüel yani cinsel bir uyarı sonucu, beyin penis sinirlerine bazı sinyaller gönderir. Bu sinyallerin etkisiyle peniste korpus kavernozum adı verilen silindir şeklindeki yapılarda bulunan düz kaslar gevşer. Bu gevşeme penis atar damarlarında da meydana gelir.

Korpus kavernozum, penis içinde bulunan 2 adet silindir şeklinde bir oluşumdur. Ereksiyon bu yapının içine kan dolması sonucu oluşur. Cinsel uyarı ile korpus kavernozum ve atar damarlarda bulunan düz kaslar gevşer. Böylece penis içine giren kan akımı artar, penis genişler ve boyu uzar. Genişleyen penis, penise giren kanın penisten çıkışını sağlayan toplar damarları sıkıştırır. Böylece kan penis içerisinde hapsolur ve erkesiyon oluşur. Penisteki sertleşme hali, cinsel uyarı devam ettiği sürece devam eder. Boşalma olduğunda ya da cinsel uyarı sona erdiğinde toplardamarlar açılır, penis içindeki kan boşalır ve penis eski yumuşak haline geri döner.

Sertleşme Bozukluğu Nedenleri Nelerdir?

Sertleşme Bozukluğu Nedenleri Nelerdir?

Sertleşme Bozukluğu Neden Olur?

Sertleşme bozukluğu nedenleri çeşitlidir ve birçok nedenden kaynaklanabilir.  Psikolojik, fiziksel nedenler ya da bunların her ikisi birden sertleşme sorununa neden olabilir.

Sertleşme bozukluğu nedenleri şunlardır;

 

Psikolojik Nedenler

Ereksiyon bozukluğuna neden olan psikolojik nedenler arasında en sık görüleni stres,  endişe, başarısızlık korkusu ve depresyon gibi  psikiyatrik hastalıklardır. Psikolojik nedenlere bağlı ortaya çıkan sertleşme bozukluğunun nedeni,  beynin penise sinyal göndermemesidir. Penis dokusunda herhangi bir bozukluk yoktur.

 

Fiziksel Nedenler

Damar Hastalıkları

Sertleşme sorununun en sık görülen fiziksel nedeni damar hastalıklarıdır.  Damar hastalığında penisin kanlanması bozulur, yani penise yeterince kan girişi olmaz. Aynı zamanda penis içine giren kanın penis içinde hapsolması da bozulur. Dolayısıyla penisin sertliğinin sürdürülmesi de etkilenebilir.

En sık görülen damar hastalığı olan damar sertliği (ateroskleroz), özellikle elli yaş üstü erkeklerde görülür. Ateroskleroz, penise kan taşıyan atar damarların daralmasına neden olur. Bu durum penise giden kan akımını azaltır. Sigara kullanımı, yüksek tansiyon, diyabet (şeker hastalığı), kalp hastalığı ve kan yağlarının yüksek olması damar sertliğine neden olan en önemli faktörlerdir.

 

Sinir Sistemi Hastalıkları

Omurilik yaralanmaları, beyin damar hastalıkları, multiple skleroz, mesane, prostat ve kalın bağırsak ameliyatları sırasında sinirlerde meydana gelen hasarlar, beyinden penise giden mesajları engellemektedir.

 

İlaçlar

Özellikle yüksek tansiyon, kalp hastalıkları ve psikiyatrik hastalıklar için kullanılan birçok ilaç sertleşme sorununa yol açabilmektedir.

 

Hormonal Bozukluklar

Erkeklik hormonu olan testosteron seviyesinin düşük olması ile sertleşme sorunu arasındaki ilişki tam olarak belli değildir. Düşük testosteron seviyeleri her zaman sertleşme sorununa yol açmayabilir. Ancak testosteron seviyesindeki düşüş cinsel isteksizliğe neden olur.

 

Yaşlanma

İlerleyen yaşla beraber sertleşme sorunu daha sık görülür. Aslında bunun nedeni yaşlanmanın kendisi değil, yaşlı hastalarda yüksek tansiyon ve şeker hastalığı gibi damarları etkileyen hastalıklar ve bu hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlardır.

 

Sigara ve Alkol Tüketimi

Sigara ve alkol tüketimi damar hastalıklarına yol açarak sertleşme sonununa neden olabilir.

 

Travmalar

Leğen kemik kırıkları ve trafik kazaları da sertleşme sorununa yol açabilir. Kaza sonucunda penisi besleyen damarlar ve penisin sertleşmesini sağlayan sinirlerde yaralanmalar görülebilir.

 

Ameliyat

Prostat kanseri nedeniyle uygulanan radikal prostatektomi ve bazı kalın bağırsak ameliyatları sırasında penisi uyaran sinirlerde ve penisi besleyen kan damarlarında zedelenmeler oluşabilir.

 

Işın Tedavisi

Özellikle pelvis bölgesine uygulanan ışın tedavileri de sertleşmeyi olumsuz yönde etkiler. Bunun nedeni, uygulanan ışın tedavisinin penisi uyaran sinirlerde ve penisi besleyen kan damarlarında meydana getirdiği hasardır.

Sertleşme Bozukluğu Tedavisinde Kullanılan İlaçlar Nelerdir?

Sertleşme Bozukluğu Tedavisinde Kullanılan İlaçlar Nelerdir?

Sertleşme Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir?

Sertleşme bozukluğun tedavisi, bozukluğun fiziksel ya da psikolojik olmasına göre değişir. Eğer hasta genç ise, gece sertleşmeleri oluyorsa, yapılan muayene ve kan testleri ise olay büyük ihtimalle psikolojik kaynaklıdır. Bu durumda seks terapisi konusunda uzmanlaşmış bir  psikologdan yardım alınmalıdır.
Eğer sorun fiziksel nedenlere bağlı ise altta yatan nedene yönelik tedavi uygulanır. Sertleşme bozukluğunun tedavisinde sırasıyla kullanılan başlıca tedavi yöntemleri şunlardır; ağız yolundan alınan ilaçlar, vakum cihazı, penis içine ilaç enjeksiyonu ve penis protezi yani mutluluk çubuğu takılmasıdır.

Sertleşme Bozukluğu Tedavisinde Kullanılan İlaçlar başlıca 2 gruba ayrılır. bunlar;

1. Ağız Yolundan Alınan İlaçlar

Fosfodiesteraz İnhibitörleri nedir?

Sertleşme bozukluğunun ilk basamak tedavisini ağızdan alınarak kullanılan ilaçlar oluşturur. Fosfodiesteraz tip 5 enzim inhibitörleri olarak adlandırılan bu ilaçlar sildenafil sitrat, vardenatil ve tadalafildir. Bu ilaçlar cinsel ilişkiden bir süre önce alınırlar ve cinsel ilişki sırasında ortaya çıkan doğal sinyalleri güçlendirerek etki gösterirler. Daha kaliteli ve uzun süren bir sertleşme sağlarlar. Fosfodiesteraz tip 5 enzim inhibitörlerinin en sık görülen yan etkileri baş ağrısı, burunda dolgunluk hissi, sıcak basması ve kas ağrısıdır.

 

Fosfodiesteraz İnhibitörlerinin güvenilirliği nasıldır?

Yapılan klinik çalışmalar fosfodiesteraz inhibitörlerinin güvenilir ilaçlar olduğunu göstermiştir. İlaç kan damarlarını genişleterek etki gösterdiği için, buna bağlı olarak baş ağrısı, sıcak basması ve burunda dolgunluk hissi gibi şikayetler ortaya çıkabilir. Ayrıca görme ile ilgili sorunlar, sırt ağrısı ve kas ağrısı gibi istenmeyen yan etkiler de ortaya çıkabilir.  Fosfodiesteraz inhibitörleri kalp hastalığı olanlarda nitrat içeren ilaçlarla birlikte kesinlikle kullanılmamalıdır.

 

Sildenafil Sitrat (Viagra, ® Vıgrande, ® Sildegra®)

Sildenafil sitrat, fosfodiesteraz tip 5 enziminin çalışmasını engeller. Siklik Guanozin Mono Fosfat (cGMP) düzeylerini yükselterek sertleşmeyi sağlar. cGMP düzeyindeki artış penis düz kaslarında ve damarlarında gevşemeye ve sertleşmeye yol açar.

Sildenafil 25, 50 ya da 100 mg’lık dozlarla kullanılır. Cinsel ilişkiden bir saat önce alınır. İlacın etkinliği %65-70 arasında değişmektedir. Sertleşme sorununa neden olan birçok durum için etkinliğini kanıtlamıştır. İlacın cinsel istek artırıcı bir etkisi yoktur.

Sildenafil alındıktan 1 saat içinde kanda en yüksek seviyesine ulaşır. Karaciğer yoluyla vücuttan atılır. Etkisi yaklaşık 4 saat kadar sürer. Etkinliği arttırmak için tok karna alınmaması önerilir. Nitrat grubu ilaç kullanan kalp hastaları bu ilacı kullanmamalıdır!

 

Vardenafıl (Levitra®)

Sildenafil gibi bir fosfodiesteraz tip 5 enzim inhibitörüdür. Vardenafil, fosfodiesteraz enzimini sildenafil’e göre 10 kat daha kuvvetli olarak engeller. Vardenafil sildenafil’den daha hızlı emilir. İlaç 5,10 ve 20 mg’lık dozlarda kullanılır.  Şeker hastalarında ve prostat kanseri ameliyatı olan hastalarda diğer PDE5 inhibitörlerinden daha üstün olduğu  izlenimi vermektedir.

 

Tadalafil (Cialis®)

Tadalafil de bir başka fosfodiesteraz tip 5 enzim inhibitörüdür.  Sildenafil ve vardenafil’den daha yavaş kana karışır. Kanda en yüksek düzeyine 2 saatte ulaşılır. Ayrıca tadalafil’in yarılanma ömrü yani kan düzeyinin yarı yarıya inmesi için gereken süre, diğerlerine göre daha uzundur. Bu yüzden tadalafil 36 saat kadar bir etkinlik sağlar. Bu nedenden dolayı “hafta sonu ilacı” olarak da bilinir. Tadalafil’in bağırsaklardan emilimi aç ya da tokluk durumundan etkilenmez. Tadalafil 5, 10 ve 20 mg’lık dozlarda kullanılır.

 

2. Penis İçine İlaç Enjeksiyonu

İnce bir iğne ile karpus kavenozum içine damar genişletici ve düz kas gevşetici bir ilaç verilir.  Bu ilaç penis dokusunu gevşetir ve damarları genişletir. Penise gelen kan miktarında artış olur ve sertleşme gerçekleşir. Bu tedavi yöntemi, daha önce ağızdan alınan ilaçların denenip başarısız olduğu durumlarda uygulanır.

Hasta kendisi de evde penisine ilaç enjeksiyonu yapabilir. Verilecek ilacın dozu her hasta için ayrı olarak tespit edilir. Hasta cinsel ilişkiden 15 dakika önce kendine enjeksiyon yapar. Oluşan ereksiyon yaklaşık yarım saat kadar sürer.

Penis içi enjeksiyon yapan hastalarda bazen sertleşme sırasında ağrı olabilir.  Bu ilaçların uzun süre kullanımda peniste nedbe dokusu meydana gelebilir.

  1.  

Peyronie Hastalığı Tedavisi

Peyronie Hastalığının Tedavisi Nasıl Olur ?

Peyronie Hastalığının Tedavisi Nasıl Olur ?

Peyronie hastalığı (penisin sonradan eğilmesi) nedeni tam olarak bilinmese de en çok kabul edilen görüş penisi saran dokunun (tunika albuginea) tekrarlayan travması sonrası oluştuğudur. Görülme oranı %2-9 arasında olup 50-60 yaş arasında görülme sıklığı artmaktadır.

Peyronie Hastalığı Risk faktörleri

  1. Şeker hastalığı (DM)
  2. Obezite
  3. Hipertansiyon
  4. Geçirilmiş ameliyatlar
  5. Kan yağ oranının artması
  6. Sertleşme bozukluğu
  7. Sigara kullanımı
  8. Testosteron düşüklüğü
  9. Romatolojik hastalıklar (Dupuytren)

Peyronie hastalığının iki safhası vardır; İlk safhada peniste ağrı, ele gelen sertlik (nodül) ve penisin yavaş yavaş eğrilmeye başlaması, ikinci safhada ise ağrı geçer ve peniste sert plaklar oluşmaya başlar bu safhadan sonra eğrilik kalıcı hale gelir. Bu safhalarda ancak hastaların %3-15 arası kendiliğinden düzelir, %30-50 oranında ise kötüleşme artar.

Peyronie Hastalığı Tedavisi

  1. E vitamini
  2. Kolşisin
  3. Pentoksifilin
  4. Tamoksifen sitrat
  5. Karnitin
  6. Potaba
  7. PDE5 inhibitörleri (tadalafil, vardanafil, sildenafil)
  8. Verapamil
  9. İnterferon
  10. Klostridyum kollejenaz
  11. Steroidler
  12. ESWT
  13. Traksiyon cihazı
  14. Vakum cihazı

İlaç tedavilerinden penise iğne yapılan Klostridyum kollajenaz deformiteyi minimum düzeltmekte ancak peniste hematom ve rüptür gibi yan etkilere sahip ayrıca tedavi maliyeti oldukça yüksektir.

Peyronie hastalığı kronik döneme geçince en etkili tedavi yöntemi cerrahidir. Hasta ilk safhadan sonra en az 12 ay stabil fazda bekledikten sonra ameliyat kararı verilir. Ameliyat tekniklerinden penisi uzatıcı veya penisi kısaltıcı ameliyatlarının yanı sıra eğer hastada ciddi sertleşme sorunu varsa ve ilaç tedavisine cevap vermiyorsa penil protez (mutluluk çubuğu) takılıp aynı seansta penisteki eğrilikte düzeltilir.

Ameliyat olan hastalarımız ameliyat sonrası düzenli olarak penise masaj ve penise traksiyon işlemi yaparlar. Ayrıca sertleşmeyi sağlamak için de PDE5 inhibitörü ilaçlarla destek oluyoruz. Bu dönemde hastalarımızdan 6 hafta boyunca cinsel ilişkiyi yasaklıyoruz.

Kronik döneme geçmiş hastalarımızda eğer eğrilik ciddi ise ya da bu eğrilik cinsel ilişkiyi engelliyorsa maalesef bunu geçirecek herhangi bir ilaç yoktur. Kullandığımız ilaçlar akut dönem dediğimiz ağrılı dönemde kullanılır ve etkinlikleri sınırlıdır.

  1.